Sağlıklı Besin - Yaşam ve Sağlık Blog'u

H1N1, ya da daha bilinen ismiyle domuz gribi 2009’da tüm dünyada yaşanan salgının ardından geri döndü. Türkiye içerisinde 2015 yılında karşılaşılan 170 vakadan 11’i, domuz gribi sebebiyle yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada domuz gribinin salgın halini almadığının altı çizildi. Dünyada ise domuz gribinden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Hindistan’da, hastalığa yakalanan 30 bin kişiden 1730’u yaşamını yitirmiş durumda. Domuz gribinin belirtileri ateş, öksürük, boğaz-eklem ağrıları ve titreme ile normal gribe yakın seyrediyor. Hastalığın normal bir grip türü veya domuz gribi olup olmadığı ise ancak laboratuvar testleriyle anlaşılabiliyor. Domuz gribinden uzak durmak için ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin sıraladığı bazı tavsiyeler ise şöyle: Yüzünüze olabildiğince az dokunun. Ellerinizi sık sık yıkayın. Kalabalık ortamlarda daha az vakit geçirmeye çalışın. Dengeli beslenin. Uykusuz kalmayın. Herhangi bir özel tedavi...

Şüphesiz insanlarla iletişim kurarken ilk dikkat çeken yerlerden biri kişinin dişleridir.Bu yüzden herkes dişlerinin temiz ve sağlıklı olmasını ister.Çay,kola,sigara,kahve gibi bazı yiyecek ve içecekler dişlerin olduğundan daha sarı ve sağlıksız görünmesine neden olur.Bu yüzden dişlerin bakımlı ve temiz olmasına dikkat etmemiz gerekir. Eğer çalışma ortamınızda bol bol çay ve kahve gibi içecekler tüketiyorsanız, bir de bunun üzerine sigara da kullanıyorsanız dişleriniz gülümsemenize engel olacak kadar kötü görünüyordur.Fakat grileşmiş ve sararmış dişlerinizden kurtulmak son derece hızlı ve pratik.Bunun için elinizde sadece bir diş fırçası ve birazda karbonat bulunması gerekiyor. Ev dışında yanınızda taşıdığınız diş fırçanızın yanına bir küçük paket karbonat da ekleyin.Çay ve kahve gibi renk veren içecekler tükettikten sonra rahatça gülümsemek için fırçanıza biraz karbonat sürerek sararmış dişlerin üstesinden gelebilirsiniz. Dişlerinizi fırçalarken dikkat etmeniz gerekense nazik ...

"Şifalı bitkiler yardımıyla migrene iyi gelen kürler hazırlayarak migreni tedavi edebileceksiniz" diyen Ahmet Maranki migrene iyi gelen şifalı bitkileri açıkladı.Bitkisel karışımlar ile hazırlanan çaylar ile migrene iyi gelen sıcak içecekler tüketebilirsiniz. Migren hastalığı hemen hemen herkeste görülebilen ağrılı bir hastalıktır.Ataklar şeklinde ortaya çıkmaktadır ve kendini ışığa ve ses aşırı duyarlılık,bulantı ve kusma gibi belirtiler ile belli eder.Migren hastalığı olanlar şifalı bitkilerin gücünden faydalanarak alternatif bir tedavi yöntemi uygulayabilirler. Migrene iyi gelen bitkisel formüller: 10 gram kadar oğulotu yaprağı ufaladıktan sonra 1 bardak kaynar suyun içine atılır. 10 dakika kadar bekletildikten sonra içilir.Bu içecek günde aynı şekilde 3 kez içilmelidir. Migren ağrısı başladıktan sonra telvesi bol,sade ve soğuk bir kahve içerek ağrıyı kesebilirsiniz.Türk kahvesinin faydalarını buradan okuyabilirsiniz: http://www.sagliklibesin.net/2014/09/turk-kahve...

Yapılan araştırmalarda karın bölgesinden memnun olmayan bayanların sayısının oldukça yüksek olduğu görülüyor.Siz de karın bölgesinden şikayetçi olanlardan mısınız? Karın bölgesinde biriken yağlar sadece görsel açıdan değil aynı zamanda sağlık açısından da tehdit oluşturuyor. Karın bölgesi erkeklerde 94cm, bayanlarda ise 80cm üzeri tehlikelidir.Yüksek tansiyon,diyabet,kalp hastalıkları ve karaciğer yağlanması riskini büyük ölçüde artırıyor.Boyunuza göre kilonuz normal olabilir fakat karın bölgenizdeki yağlar fazla ise "abdominal obez" olabilirsiniz. Karın bölgenizi eritmek için yaptığınız egzersizler tek başına yeterli olmaz.Aynı zamanda doğru beslenmelisiniz.Sağlıklı besinlerden faydalanıp yağlarınızı yakabilir,kas miktarını artırarak düz bir karına sahip olabilirsiniz. Aşağıda verdiğimiz besinlerden faydalanmak için besinleri karbonhidrat,protein ve yağ dengesi için öğünlerinize paylaştırın.İki veya daha fazlasını ana öğünde ve en az bir tanesini ara öğününüzde tüketme...

Son zamanlarda migren ve kabızlık tedavisinde de uygulanmaya başlayan botoks görüldüğü gibi sadece estetik amaçlı kullanılmıyor. Botoksun kabızlığa faydası nedir? Tıb dilinde "anal fissür" anlamına gelen makatta kaşınma,ağrı,kanama gibi sorunlara yol açan küçük bir çatlak veya yırtık tedavisinde kullanılır.Genelde yüzeysel olarak başlayıp hızla iyileşen çatlaklar zaman zaman derinleşir.Bu durumda hastalık kronik hale gelir.Makat iç kısmındaki kalınlaşma ve direnç artışı çatlağın ana nedenidir.Yani iç kasların gevşememesi ya da kasılı kalması çatlağın iyileşmesini engeller.Bu problemin nedeni beslenme değişikliği,ishal,kabızlık,diyetteki lif oranının azalması gibi faktörler neden olabilir.Son zamanlarda popüler olan tek tip beslenme şekillerine dayalı olan protein diyeti gibi diyetler yüzünden birçok kişide bu tür problemler oluşmaktadır.Çatlakların belirtileri kalın bağırsak kanseri ve sindirim sistemi hastalıklarınınkileriyle benzerlik gösterebilir fakat kansere dönüşmez...

Her yıl ülkemizde binlerde kişi kalp hastalıkları sebebiyle hayatını kaybetmektedir.Yaygın olarak ileri yaşlarda ortaya çıkan kalp hastalıklarını yönetmek ve hastayı hayatta tutmak için ağır reçeteli ilaçlar tek yoldur.Gıda seçeneklerinin vücut üzerindeki güçlü etkilerini göz önüne alındığında,daha iyi beslenmenin kalp hastalıklarının gelişimini engellemesi şaşırılacak bir şey değildir. Burada kalp hastalıkları riskini azaltmak için birkaç öneri var: Kuruyemiş tüketerek kalbinizi koruyun Öğleden sonra atıştırmalık olarak çikolata yenine bir avuç fındık tüketin.Yıllarca süren yapılan araştırmalarda,kuru yemişin aniden oluşan ve ölüme yol açan kalp krizi riskini %47 oranında azalttığını kanıtlamaktadır.Örnek olarak 12 adet badem (yaklaşık 80 kalori) ya da 8 ceviz (90 kalori) tüketmek bu ani kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olabilir.Aşırıya kaçmamak şartı ile kuru yemiş tüketerek hem kalbinizi koruyun, hem de tadını çıkartın. Yeşillik tüketin Lahana ,ıspanak,karalahana gib...

Bu bitkiyi bir evin bahçesinde gördüm.Dış görünüşü çok hoş olan bu bitki  evim bahçeli olduğundan bu tarz farklı bitkiler ekmek istediğimden dolayı için dikkatimi çekti. Ağaçta kavuna benzeyen bu bitkiyi ağaçta yetişen kavun diye araştırdım ve asıl adınında  ağaç kavunu olduğunu böylece öğrenmiş oldum. Benim bahçemde yer almayı hak eden bu bitkinin yararlarını anlatmadan geçemeyeceğim. Birçok adı var ve dış görünüşleri farklılık gösteriyor. Pomelo Ağaç Kavunu;sert kabuklu yenilen bir bitki türü,hamur işlerinde meyve çayı yapımında kullanılan bu bitki yavaş büyür. Meyve vermesi 3 yıl kadar sürmektedir.dış kabuğu pürüzlü, sert kabuklu, kokulu bir meyvedir. Çin greyfurtu olarak da bilinen bu meyve turunçgiller familyasındandır. Glikozit ve hespedirin içermekte olan bu besin P vitamini içerdiğinden dolayı kılcal damarları kuvvetlendirir. Safrayı yok ettiği gibi safradan dolayı oluşan kusmaları önler. Mide ve kalbi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Sadece meyvesi değil yapr...

Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenmek gerekir. Sağlıklı beslenmek için de, beslenme alışkanlıklarınızda yapmanız gereken değişiklikleri bilmeniz ve sizin için en önemli olanlardan başlamanız gerekir. Alışveriş yaparken aldığınız sebze ve meyveler sağlığınız için nasıl bir önem taşıyor biliyor musunuz ? Brokolinin şifa deposu olduğunu, Kabağın K vitamininde zengin olduğunu duydunuz mu ? Sıkça tükettiğimiz sebze ve meyvelerin besin değerlerinden bahsederek bu sorulara yanıt bulacağız. Tükettiğiniz besinlerin neye faydalı olduğunu bilirseniz, şifa dolu bir alışveriş yapıp evinize dönebilirsiniz. Bunlara dikkat ederek kan şekerinizi kontrol altında tutabilir ve kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz. Başlıca tükettiğimiz meyve ve sebzelerin besin değerleri şu şekilde ; Erik : A ve C vitamini ile kalsiyum bakımından zengindir. Direnç artırıcı ve bağırsak çalıştırıcı özelliklere sahiptir. Kabak : Kanın pıhtılaşmasını engeller. K ve C vitamini içerir. Böbrek fonksiyonları konusunda fa...

Sigara içen kadınların, sigara içen erkeklere göre akciğer kanserine yakalanma riskleri çok daha fazladır. Erkeklerdeki kanser riski oranı 11.4-37.5 kat artarken, kadınlarda ise bu oran 37.6-86 kattır.  ABD'de kadında akciğer kanseri bir numaralı kanserdir ve 1996 yılında 64,300 kadın kanser sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Kadınlarda akciğer kanseri ölüm hızıyla sigara içme oranı paraleldir. Bir toplumda, sigara içiminin artmasıyla akciğer kanser ölüm hızının arasında 15-20 yıl kuluçka süresi vardır. Kadınlarda akciğer kanseri nedeniyle ölümler 1960 yılından itibaren hızla artmış ve artmaya devam etmektedir. Bu duruma göre, ülkemizde kadınlar arasında sigara tüketimi son 5-10 yıl içinde hızla arttığına göre, ABD'de 1996 yılında yaşanan ölümleri düşünürsek biz şuan 1965-70'lerdeki durumdayız. Bu nedenle kadınlarda akciğer kanseri salgınının gün geçtikçe ülkemizde de alevleneceğini düşünebiliriz. Sigara, genel olarak tüm kanser çeşitleri için bir risk faktörüdür. Ancak ...

Hirschsprung hastalığı neticesinde sol elini kaybetmesiyle birlikte, henüz çocuk yaşta çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmış bu küçük tatlı kız. Kızına inandığı takdirde başaramayacağı hiç bir şey olmadığı öğretmek ve motive etmek isteyen anne, kızının fotoğraflarını çekmeye karar verir. Kızının kendisi için ilham perisi olduğunu dile getiren anne, ortaya çıkan fotoğrafları paylaşır ve NZIPP/Epson tarafından 2014 yılı yaratıcı fotoğrafçı ödülüne layık görülür. Bizde bu müthiş hikayeyi ve fotoğrafları çok beğenerek, sizlerle paylaşmak istedik. İşte Holly Spring isimli annenin o fotoğrafları..

Zeytin ağaçları, dünyanın en sağlam ağaçlarından biridir. Bu dayanıklılığı, dışarıdan gelen zarar verici maddeleri yok etmeye yarayan, kendi bünyelerinde oluşturdukları bir maddeye borçludur. Bu yüzden, kahvaltı sofralarının olmazsa olmazı olan zeytin, sadece meyvesi ile değil yapraklarıyla da insan vücuduna sağlık bakımından büyük ölçüde yarar sağlamaktadır. İnsanlar yüzyıllardır zeytin yapraklarından ilaç yaparak, tedavi amaçlı kullanmaktadır. Bu konu üzerinde araştırma yapan bilim adamları, zeytin yaprağının üzerinde, 101 adet faydalı madde olduğunu belirlemişlerdir. Belirlenen faydalı maddeler, özellikle hayvanlardan insanlara bulaşan bakterilere karşı oldukça etkilidir. Ayrıca, vücutta fazla yağlanma sebebiyle oluşan yağ bezelerini yok etme konusunda, zeytin yaprakları birebirdir. Çocukların, küçük yaşlardan itibaren zeytin yaprağı tüketmesini sağlamak, onların kemik gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Ayrıca, insanların en büyük korkularından olan kanser hastalığına karşı da...

Yeteri kadar sıvı alınmaması, beraberinde birçok sağlık problemi getirmektedir. Vücut aldığı sıvı miktarlardan daha fazlasını kaybettiğinde, normal fonksiyonlarını yürütmek için yeterli su miktarını bulamaz. Bu duruma dehidrasyon ya da dehidratasyon denir. Dehidrasyonun yayın nedenleri; yoğun ishal, ateş, kusma ve aşırı terlemedir.  Vücut susuz kaldığında, tansiyon düşmesi görülebilir. Deri, akciğerler ve dışkı su yitimine devam eder. Böyle devam etmesiyle vücut kurur, sağlığını kaybeder. Vücut da bulunan su miktarının azalması, bağırsak sıkışıklıklarına, sindirim sistemi bozukluklarına, beden hareketlerinde azalmalar, beyinsel verimde bozulmalar ve baş ağrılarını beraberinde getirir. Uzun süreli susuzluk sonrası, vücut da bulunan sıvı miktarının %15'inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın yitirilmesine neden olabilir. Vücudun susuz kaldığı nasıl anlaşılır - Uykulu veya yorgun olma hali, - Ağızda kurluk ve yapışkanlık, - Kuru cilt, - Susuzluk, - İdrar çıkışınd...

Yurtdışında "kohlrabi" adıyla bilinen, Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlayan alabaş sebzesinin faydalarını ve nasıl tüketebileceğinizi yazdık. Bu mucize sebzeyi öğünlerinize ekleyin. Birkaç yıl önce belkide adından bile haberdar olmadığımız Alabaş, Türkiye'de yeni yeni popülerleşmeye ve üretilmeye başladı. Özellikle Avrupa'da çok fazla bulunan ve tüketilen Alabaş ( kohlrabi ), aslında biraz turba ve şalgama benzeyen vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin, kalorisi düşük ve son derece değerli bir sebze. Eğer hala bu meyveyle tanışmadıysanız, pek çok markette dört mevsim bulunan bu sebzeyi bir an önce temin etmenizi öneririz. Alabaş nedir?  Eflatun ve açık yeşil olmak üzere iki rengi bulunan, şalgama ve turpa benzeyen, hem yaprakları hem yumrusu yenilebilen turpgillerden bir sebze. Oldukça lifli bir yapıya sahip ve vitamin-mineral bakımından zengin. Yüksek miktarda A, B1, B2, B3, B6, C vitamini ile demir, kalsiyum, fosfor ve potasyum içeriyor. Tur...

Günlük hayatımızda alabileceğimiz basit ama çok faydalı önlemlerle kansere yakalanma riskini azaltabiliriz. Kansere karşı alabileceğiniz basit önlemleri Dr. Sinan Akkurt anlatıyor. Ekim ayının "Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı" olması nedeniyle sağlık kuruluşları ve doktorlar meme kanseriyle ilgili birçok bilinçlendirme çalışmasına katılıyorlar. Küçük bir belirtide bile mutlaka hekim kontrolüne gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt meme kanseri riskini azaltmak için alınabilecek önlemleri ve brokolinin meme kanseri üzerindeki faydalarını anlattı.  Brokoli meme kanserini önlemede etkili mi? A, C, E vitaminleri, karotin ve antioksidan bakımından zengin olan brokoli hücreleri serbest radikallere karşı koruyor ve içeriğindeki "sülforafan"la brokoli filizi tam bir panzehir görevi üstleniyor. Brokolinin tohumundan yeni çıkmış olan brokoli filizleri, erişkin bir sebzeye göre 50 kat daha fazla sülforafan taşıyor. Sülforafan maddesi kanserli hücrelerin...

Diz ağrıları çekiyorsanız ve romatizmanız varsa masaj yaparak uygulanan bu formül sayesinde ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz.  Atv ekranlarında yayınlanan " Zahide ile Yetiş Hayata " adlı programda konuk olan Prof.Dr. Ahmet Maranki diz ağrısı ve romatizma problemi olanlar için özel bir formül açıkladı. Ağrısız ve daha sağlıklı bir yaşam için bu formülü uygulayabilirsiniz. Malzemeler :  5 gr. Susam Yağı 5 gr. Sedir Yağı 5 gr. Kekik Yağı 5 gr. Okaliptus Yağı 5 gr. Isırgan Yağı 10 gr. Biberiye Yağı 10 gr. Nane Yağı 20 gr. Sarı Kantaron Yağı 20 gr. Relshi Mantarı Yağı 300 gr. Saf Katkısız Vazelin Yağı Diz ağrıları ve romatizma için bitkisel çözüm ! Isırgan otunun ödem atıcı, susam yağının gözenekleri açıcı, okaliptus yağının yakıcı ve hoş kokusu özelliği nedeniyle kullandıklarını belirten Ahmet Maranki, bu tarifin nasıl uygulanacağını anlattı. Uygulanışı : Öncelikle vazelin yağını bir cam kaba alın. Diğer tüm malzemeleri üzerine ekleyerek iyice karış...

Hemen hemen herkes hayatında en az bir kez diş çürükleri ve ağız kokusuyla ilgili problem yaşamıştır. Çünkü bakterilerin cirit attığı yerlerden biride ağzımızın içidir. Bakteriler biriktikçe dişlere zarar vererek onları yiyip bitiriyor. Bunun ardından hepimizin korktuğu diş kayıpları sorunu başlıyor. Bu tarz problemler doğal gıdalarla büyük ölçüde önlenebilir. Uzmanlar çeşitli doğal gıdaların tüketilmesinin ağız kokusunu giderdiğini ve dişleri güçlendirdiğini söylüyor. İşte diş sağlığınızı korumanıza yardımcı olacak bir kaç besin ; - Maydonoz : Maydanozun en bilindik özelliklerinden biri diş minesini güçlendirmesidir. Ayrıca biraz maydanoz tüketerek ağız kokusu oluşturan tüm yiyeceklerin kokusunu önlemiş olursunuz. - Peynir : Diş sağlığı için bir diğer faydalı besin ise peynir. Süt ve süt ürünlerinin zaten bir çok konuda sağlığımız için ne kadar önemli olduğu biliniyor. Peynir tüketerek dişlerin mineral sayılarının azalmasını önlemiş olursunuz. Böylece diş minesinin zayıflam...

Doğanın kanunu olarak, canlılar bir canlıyı besin olarak kullanırken, bir başka canlıya kendileri besin olurlar. Canlıların birbirlerini tüketmelerine göre sıralanan bir zincirdir. Özet olarak canlılar topluluğundaki organizmaların, beslenme alışkanlıklarını yansıtan kavrama besin zinciri denir. Besin zincirinin her bir halkası ayrı bir türden oluşturulur. Fakat hiçbir zaman doğada tek sıralı zincire rastlanmaz . Canlılar doğada birden fazla türü besin olarak kullanabildikleri gibi, kendileride birden fazla tür için besin kaynağı olurlar. Bu durum zincirlerin birbirlerine karışık beslenme ağları oluşturmasına neden olur. Besin zinciri ; tüketici , üretici ve ayrıştırıcılardan oluşmaktadır. Üreticiler besin zincirinde ilk basamakta yer alırlar. Üretenler kendi besinini yapan ya fotosentez yapan canlılardır. Tüketiciler etle beslenen ve otla beslenen olmak üzere ikiye ayrılırlar. Ayrıştırıcılar ölmüş hayvan ve bitki artıklarını parçalayarak doğaya kazandıran mikroskobik canlılardır ve ...

Kış aylarında çeşitli bitki çaylarını düzenli olarak tüketmek, bedenimizi hastalıklardan korumamıza yardımcı olur. Bitki çaylarını ihtiyaçlarınıza göre belirleyip günde 2-3 bardak tüketerek kış aylarını daha sağlıklı geçirebilirsiniz. Sizler için paylaşacağımız bu kış çayını , sevdiklerinizle de paylaşabilirsiniz. Kış çayı tarifi için malzemeler : - 20 gram adaçayı - 1 çubuk tarçın - 2 parça Zencefil - 50 gram Ihlamur - 2 parça Havlıcan - 30 gram Hibisküs - 5 adet karanfil - 50 gram kuşburnu - 5 yaprak Okaliptüs - 10 tane papatya Nasıl hazırlarım ? Tüm malzemelerinizi hazır ettikten sonra bir bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı karışımdan ilave edin. 5 dakike demlendikten sonra süzüp, pekmez veya bal ile tatlandırarak içebilirsiniz. Ayrıca kolayca kilo aldığımız bu mevsimlerde formda kalabilmek için de bazı bitkilerden faydalanabilirsiniz. Metabolizmanızı hızlandırıp yağları yakmanıza yardımcı olacak yeşil çay , kekik , mate ve biberiye gibi bitki ç...

Ağrılara iyi gelen besinler - Doğal ağrı kesiciler Son zamanların gözde araştırma konularından biri ağrı kesici özelliği olan besinler . Araştırmalar, belli başlı besinlerin ağrıları azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Örnek olarak spor yaptıktan sonra kas ağrısı ya da boğaz ağrısı gibi ağrılar için doğal yöntemlerden destek alabilirsiniz. Bu besinleri tamamen ilaç niyetine değil, günlük makul miktarlarda tüketmeniz gerektiğini unutmayınız. Zencefil  Antienflamatuar ve ağrı kesici özellikleri bulunan zencefil, bulantı ve baş dönmesine de iyi gelir. 2010 yılınca yapılan bir araştırmada, iki üç tatlı kaşığı zencefil tüketilmesinin egzersize bağlı kas ağrılarını azalttığı söylendi. Ayrıca bayanları sevindirecek bir araştırmada, zencefilin adet döneminde sancıları rahatlattığı açıklandı. Zencefili mutfağınızda kurabiye,ızgara ve çay gibi bir çok alanda kullanabilirsiniz. Zencefil Soya Fasulyesi İzoflavon içeriğine bağlı etkisi vardır. Günde 40 gram soya prot...

Birçok hastalık gibi depresyon da en çok kadınları seviyor. Özellikle havaların soğumaya ve güneşin yüzünü daha az göstermeye başladığı bu günlerde kadınların birçoğunda karamsarlık, mutsuzluk gibi sorunlar yaşanabiliyor. Depresyondan çıkmak istediklerinde ise çoğu zaman çareyi pasta, kek, kurabiye gibi yiyeceklerde arıyorlar. Ancak bu tip besinler bilinenin aksine enerji ve mutluluk değil, daha fazla yorgunluk hissine neden oluyor. Acıbadem International Hastanesi’nden Psikolog Yard. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, kadınlar başta olmak üzere birçok kişinin yaşadığı sonbahar depresyonunun nedenlerini anlatırken özel önerilerde bulunuyor. GÜNEŞİ AZ GÖRMEK EN ÖNEMLİ DEPRESYON NEDENİ Yaz mevsimi insanların rutin işlerinin azaldığı, doğanın tazelendiği, tatillerin yapıldığı bir mevsim. Bu arada gündüzler uzuyor ve insanların iş sonrasında kendilerine zaman ayırabiliyor. Yazın yaşanan tüm bu canlanmaya karşı sonbahar ve kış döneminde tersine bir dönem yaşanıyor. Gündüzler kısalmaya...