Sağlıklı Besin - Yaşam ve Sağlık Blog'u

Mutfakta vakit geçirmeyi kim sevmez ki ? Ortaya çıkardığınız lezzetlerin, başkalarının yüzlerinde gördüğünüz beğenileri sizi ressam gibi hissettirecek. Mutfakta vakit geçirmek kimilerini göre terapi, kimilerine göre vakit geçirmek için en ideal yoldur. Derlediğimiz en şirin ve yaratıcı mutfak aksesuarları, mutfakta vakit geçirmeyi sevmeyenler için bile yemek yapmayı sevdirecek tarzda.  İşte mutfakta geçirdiğiniz vakti daha keyifli hale getirecek mutfak aksesuarları !

Uzun süreli bir ilişkinizin olmaması hayatın sonu değil. Şimdi size anlatacağımız güzel yönlerini düşünün ve tadını çıkarın! Tespit edilen bekarlığı sevme nedenleri belki size “bekarlık sultanlıktır” dedirtebilir, kim bilir! “Bekarlık harikadır ve hep böyle kalın” demiyoruz. Sadece, “Hayatınızda uzun süreli bir ilişki yok ya da bekarsınız diye üzülmeyin! Bu hayatın sonu değil” demek istiyoruz. Bu durumun tadını çıkarın. Şöyle düşünün: Yanınızda sürekli horlayan, bir şeylerden şikayet eden, yiyip içtiğinizi takip eden, sevmediğiniz alışkanlıkları olan biri yok! Kararlarınızı tek başınıza alabiliyor, arkadaşlarınızla bol bol zaman geçirebiliyor, özgürce flört edebiliyorsunuz… 1. Akşam yemeğinde sadece salata, kahvaltıda pizza yiyebilirsiniz Tabii bu verdiğimiz örnekleri siz kahvaltı ve akşam yemeklerinde sevdiğiniz diğer yiyeceklerle değiştirebilirsiniz. Bazı geceler canınız sadece tost yemek isteyebilir akşam yemeklerinde. Yanında da bir bardak çay… Bazı...

Kapalı alanlarda içilen  sigara kokusu , odada bulunan eşyalara ve perdelere siner. Bir süre sonra odada hoşa gitmeyen bir kokunun oluştuğunu hissederiz. Yaz aylarında, cam ve balkon kapılarının açık olması hava sirkülasyonunu sağladığı için bu konu pek sorun olmaz. Ancak kış aylarında havalandırma imkanı zor olduğundan içerde içilen  sigaranın kokusu  odaya siner.Bu rahatsız edici durumu önlemek için bir kaç pratik yöntem vardır.      _ Öncelikle , sigara içilen ortamlarda kokulu mumların bulundurulması, ve sigara içilirken bu mumların yakılması, hem dumanın yayılmasını önlemek hem de odaya hoş ve doğal bir koku yayılması adına faydalı olacaktır.     _ Sigara içilen ortamda, odanın görünmeyen bir köşesinde, bir kap içinde bulundurulan sirkeye batırılmış sünger parçası, odadaki istenmeyin kötü kokuları gidermeye yardımcı olacaktır.     _  Bu konuda başka bir yöntem de, sirke ve kabartma tozundan hazırlanan karışımı , oda içinde yüks...

Bunu sebebi, aşkın ilk alevlendiği noktada bir çekim gücüyle ortaya çıkan aşk yada romantizme bağlı değilmiş... Dudakları başka tene dokundurmak sinir sistemini etkileyen içgüdüsel bir durum olsa da, insan sağlığı içinde öpüşmek yararlı ! Şimdiki dönemlerde aşkın ifadesi olan öpüşme, tarihte saygı ifadesi olarak ortaya çıkmıştır. Öpüşme anında, dudak uçları ve ağızdaki sinirlerin uyarılmasıyla kan dolaşımı hızlanıyor, adrenalin ve mutluluk hormonları salgılanıyor ve nabız yükseliyor. Tükürükteki evrim... Leeds Üniversitesi’nden Dr. Colin Hendrie, ‘Medikal Hipotez’ dergisinde yayımlanan çalışmasında “Belirli bir erkeğin sitomegalo virüsüne karşı bağışıklık kazanmak yine ağızdan ağıza özellikle de erkeğe göre daha kısa olan kadına tükürük akışı ile gerçekleşir. Altı ay boyunca belli bir insanla öpüşmek bu bakteriye karşı bağışıklık sağlar” diyor. Kısa bir öpücük sırasında kadına çok küçük oranda bakteri bulaşıyor. Öpüşme uzayınca kadın vücudu bu mikroba bağışıklık kazanıyor. Araştırm...

Hirschsprung hastalığı neticesinde sol elini kaybetmesiyle birlikte, henüz çocuk yaşta çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmış bu küçük tatlı kız. Kızına inandığı takdirde başaramayacağı hiç bir şey olmadığı öğretmek ve motive etmek isteyen anne, kızının fotoğraflarını çekmeye karar verir. Kızının kendisi için ilham perisi olduğunu dile getiren anne, ortaya çıkan fotoğrafları paylaşır ve NZIPP/Epson tarafından 2014 yılı yaratıcı fotoğrafçı ödülüne layık görülür. Bizde bu müthiş hikayeyi ve fotoğrafları çok beğenerek, sizlerle paylaşmak istedik. İşte Holly Spring isimli annenin o fotoğrafları..

Başak Hindiba, kedi otu, rezene, adaçayı, kekik, kırmızı veya pembe çiçekli tüm şifalı otlar, melisa, güveyotu Balık Adaçayı, karahindiba Yengeç Tere, hindiba Koç Nane,  Fesleğen, soğan,sarımsak, tütün, ısırgan otu,  hardal otu Boğa Nane, kuzukulağı, çuha çiçeği, çobançantası, İkizler Tere, dereotu, maydanoz, meyankökü Oğlak Peygamberçiçeği, güzelavratotu Aslan Ebegümeci, anjelika,  gözotu Akrep Tütün, fesleğen, ginseng, biber, nane,  at kuyruğu Terazi Aloe vera, kuzukulağı Yay Hodan,anason, karahindiba, ökseotu , ardıç, nane, adaçayı Kova Adamotu, kuzukulağı

Herkes hayalindeki kişiyle tanışıp beraber bir ömür mutlu olmanın hayalini kurar. Bunun için ilk önce doğru erkeği bulmak şart. Karşınıza hep yanlış kişiler çıkıyor, aradığınız erkeği bir türlü bulamıyor olabilirsiniz. Bu yüzden uzun süredir yanlış kişilerle ilişki yaşamaktan dolayı yalnız da olabilirsiniz. Dışarıda bir yerlerde doğru kişi olduğunu ve sizi bir yerlerde beklediğini unutmamalı ve aramaktan vazgeçmemelisiniz. Belki de çok yakınınızda olan bu doğru erkeği bulmak için okumaya devam edin.. Kendinize Bakın ! Yalnızlığınızı yaşarken, kendinize bakmayı da ihmal etmeyin. Hayatınızın doğru erkeği ile karşılaştığınızda en şık ve bakımlı halinizde olmanız çok önemli. Kim ne derse desin, hepimiz dış görünüşe önem veririz. İlk görüşte onu etkilemenin tek yolu görünüşünüz. Bu nedenle, nasıl olsa yalnızım diye düşünüp, kendinizi salmayın. Doğru Yerde Arayın Bahsettiğimiz hayatınızın doğru erkeğini, bir gece kulübünde ya da barda bulma ihtimalinizin oldukça düşük olduğunu kabulle...

Çağan Irmak'ın " Unutursam Fısılda " adlı son filminde, Işıl Yücesoy , Mehmet Günsür , Hümeyra , Farah Zeynep Abdullah ve Kerem Bursin gibi isimler yer alıyor. 29 ekim tarihinde vizyona giren " Unutursam Fısılda ", izleyenleri hem güldürüyor hem ağlatıyor. Daha önce Babam ve Oğlum , Issız Adam ve Dedemin İnsanları gibi filmleri izlemiş olanlar mutlaka bilirler, ülkemizin asla es geçilmemesi gereken sinema yönetmen ve senaristlerinden Çağan Irmak. Unutursam Fısılda filmi, bir kasabada yaşayan Tarık ve Ayperi'nin İstanbul'a şöhret olmalarını anlatıyor ve seyirciyi tam anlamıyla alıp alıp götürüyor. Fragman ; 

Sonbahar mevsimine girdiğimiz ilk günlerden beri sonbahar depresyonu yüzünü göstermeye devam ediyor ve yakamızı bırakmıyor. Sonbahar depresyonuna karşı mutluluğu çikolatada arayanlar ise büyük bir hataya düşüyor.  Birçok hastalık gibi depresyon da en çok kadınları seviyor. Özellikle havaların soğumaya ve güneşin yüzünü daha az göstermeye başladığı bu günlerde kadınların birçoğunda karamsarlık, mutsuzluk gibi sorunlar yaşanabiliyor. 13 Ekim 2014 Bu aylara dikkat! Kadınları etkiliyor  Depresyondan çıkmak istediklerinde ise çoğu zaman çareyi pasta, kek, kurabiye gibi yiyeceklerde arıyorlar. Ancak bu tip besinler bilinenin aksine enerji ve mutluluk değil, daha fazla yorgunluk hissine neden oluyor. Acıbadem International Hastanesi’nden Psikolog Yard. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, kadınlar başta olmak üzere birçok kişinin yaşadığı sonbahar depresyonunun nedenlerini anlatırken özel önerilerde bulunuyor.  GÜNEŞİ AZ GÖRMEK EN ÖNEMLİ DEPRESYON NEDENİ  Yaz mevsi...

Türkiye’de yaklaşık 350 bin romatoid artrit, 200 bin de ankilozanspondilit hastası bulunuyor. 12 Ekim Dünya Artrit Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Romatizma ve Ağrı Derneği (RADER) Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, hastaların deformasyonlar ve ağrı nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlandığını ve yaşam kalitesinin bozulduğunu söyledi. Prof. Kuru, romatizmal hastalıkların evlilik hayatını da etkilediğini belirterek, romatoid artrit (RA) ile boşanma oranları arasındaki ilişkiye dikkat çekti, “Hastalık seyri sırasında yoğun bir iltihabik aktivite vardır. Bu nedenle hasta gün içerisinde kendini çok yorgun ve halsiz hisseder. Hastanın bu durumu, zaman içerisinde evlilik yaşamını da olumsuz etkiler. RA'lı hastalarda boşanma oranları, hasta olmayanlara göre daha yüksektir. Boşanmış RA hastalarının yeniden evlenme oranları ise boşanmış ancak RA'lı olmayanlara göre daha düşüktür. RA, ağrı ve fonksiyon kayıplarıyla seyreden kronik bir hastalıktır. Bunun sonucunda hastaların yüzde...

Toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olan kurban bayramında, dikkatsiz beslenme birçok sağlık problemine yol açabilir. Bir yiyeceği yerken temelde üç besin maddesini vücuda alırız; yağlar, proteinler ve karbonhidratlar. Eğer bu üç temel besin maddesi vücuda yeteri kadar alınmazsa veya belirli bir gurup çok tüketilirse birçok sağlık problemi ile karşılaşılabilir.  İç hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya bayramda beslenme konusunda uyarıyor. Sofralarda yapılacak ufak değişikliklerle sağlıklı bir bayram geçirilmesiyle ilgili bilgi veriyor. Protein alımını dengeleyin Kurban bayramında protein zengini beslenmeye geçeriz. Zaten her gittiğimiz yerde kavurmalar, haşlamalar, kebaplar gibi etin binbir türlüsü ile ağırlanırız veya misafirlerimizi biz ağırlarız. Eti çok fazla tüketmek eğer tansiyon, kolesterol, gut, kalp hastalığı gibi sorunlarımız varsa bu hastalıkların şiddetlenmesine neden olur. Günlük tüketeceğimiz eti kısıtlamak için alacağınız...

Yemeklerin ve acı sevenlerin vazgeçilmezi olan kırmızı biber hakkında ortaya çok şaşırtan bir iddia atıldı. Kırmızı biber hakkında ortaya öyle bir iddia atıldı ki akıllara zarar. Salça olan kırmızı biberin posası ile közde yapılanların artıkları, fabrikalardan tavuk yemi olarak satın alınıyоr. Peki bu atıklar başka nеrеlеrdе kullanılıyor. TOZ BİBER VE KÖZDE BİBER... Türkiye'nin, sıhhat için yararı çok büyük olan kırmızı biber ürеtimindе ilk 5 mеmlеkеt аrаsındа yеr almakta оlduğunu dile getiren İmrek, bu ürünün, salça, turşu, közde biber, pul ve toz biber yapımında kullanıldığı bilgisini verdi. HİJYENİK DEĞİLLER Salçalık olarak işlenen kırmızı biberlerin önemli oranda posasının ortaya çıktığını bildiren İmrek, şu şekilde devam etti: " Fаbrikаlаrdа közde biber olarak işlenen bu ürünlеrin kelle olarak uslup edilen sap kısımları ve başka artıkları da oluşmaktadır. Salça olan kırmızı biberin posası ile közde yapılanların artıkları, fabrikalardan tavuk yemi olarak sаt...

Son yıllarda sıkça yayın organlarında rastladığımız ünlü profesör İbrahim Adnan Saraçoğlu kimdir ? İbrahim Adnan Saraçoğlu son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de öne çıkan “doğal ürünler ile sağlıklı yaşam” akımını başlatan en önemli isimlerden ve bitkisel olarak koruyucu ve önleyici tedavi yöntemlerini ve kavramını geliştiren kişidir. 1949 Safranbolu doğumlu olan İbrahim Adnan Saraçoğlu kimya eğitimini tamamladıktan sonra yine bu dalda 1982 yılında Avusturya Graz Teknik Üniversitesi’nde doktorasını yapıp, daha sonra aynı üniversitede biyoteknoloji-mikrobiyoloji dallarında asistan oldu. 1987 yılında doçent, 1994 yılında profesör oldu. İbrahim Adnan Saraçoğlu , profesör olduktan sonra doğal bitkilerin insan sağlığına etkileri ve hastalıkların tedavilerinde doğal bitkilerin kullanımı konusunda çalışmalarda bulunmuştur. Özellikle brokolinin prostat ve prostat büyümesi tedavisinde kür olarak kullanılması şeklinde yaptığı araştırmayla, dünya çapında adından söz ettirm...

İsveçli bilimadamları, erkeği agresif hale getiren ve ilişkilerine olumsuz yön veren geni bulduklarını açıkladı. Bu geni taşıyan erkekler, diğer hemcinslerine göre problemli ilişkiler yaşıyorlar... 'Allel 334' adı verilen bu geni taşıyan erkekler, ikili ilişkilerinde ve özellikle evliliklerinde 2 kat daha problemli oluyor. Araştırmayı yürüten Stockholm Karolinska Enstitüsü Tıbbi Epidemiyoloji ve Bioistatistik Bölümü'nden Hasse Walum, "Tabii ki insanın ilişkilerinde sorunlar yaşamasında bir sürü faktörler vardır. Fakat bu özel gene sahip olan erkeklerin ikili ilişkilerinde daha problemli olduğunu gördük. Kadınlarda ise böyle bir farklılığa rastlamadık" dedi. Sonuçları Amerikan akademik bilim dergisi PNAS'da da yayınlanan araştırma ile birlikte, gelecekte otistik, sosyal fobi ve uyum zorlukları gibi hastalıkların çözümü daha da kolaylaşacak. Gen tespiti sırasında Karolinska Enstitüsü'nde kayıtlı bulunan 21 bin 200 ikiz kişinin listesi çıkarıldı. Bunlar...

ABD,  Kanada ve İsviçre’de yapılan bir araştırmaya göre, insan beyninde aşk ve cinsel arzular birbiriyle bağlantılı bir biçimde çalışıyor. Bu araştırma aşkı canlı tutmak için cinsel isteğin gerekliliğini ortaya koyuyor. Deneklere partnerlerinin erotik resimlerini göstererek yapılan deneye göre aşk ile şehvetin birbirleriyle bağımlı bölümleri harekete geçirdiğini ortaya çıkıyor. Fakat aşk beyinde, şehvetten daha komplike reaksiyonlara neden oluyor. Araştırmacı Psikoloji Profesörü Jim Pfaus’a göre, aşk ile ilgili olan önbeyindeki bir bölüm, bağımlılıkla paralel çalışıyor. Bu yüzden, aşk, cinsel arzunun ödüllendirilmesi neticesinde ortaya çıkan bir alışkanlık. Bu alışkanlık sebebiyle, aşk, uyuşturucu bağımlılığı gibi beynin diğer bölümlerinin çalışmasını da engelliyor.

Türk Kahvesi Kültürümüz ve Sağlımıza Etkileri Biz türklerin dünya çapında bilinen kendimize has özelliklerimiz vardır.Mesela lokumumuz,kebab ve dönerimiz,nargilemiz ve bunun gibi bir çok şey sayabiliriz. Bunlardan bir taneside türk kahvesidir. Türk kahvesi bizim topraklarımızda 600 yıldır içilir. Öyle bir oturmuş ki kültürümüze kahve içmeden kız vermeyiz, misafir geldiğinde kahve ikram etmeden göndermeyiz. Ve kahve içerken edilen hoş sohbetin kırk yıl hatrı var deriz. Türk kahvesini adını halkımıza has olan hazırlama şeklimiz, pişirmemiz ve ikram etme yöntemlerinden almıştır. Kendisine özgü geleneğiyle özel bir tadı, kokusu, köpüğü vardır. Peki bizler için bu denli önemli olan türk kahvesinin sağlımız için önemi ne ? Yararlı mı yoksa zararlı mı ? Bizde bu konuya değinmek istedik. Faydaları ; • Kolesterolü düşürmede etkili. • Ağrı kesicilerin etkisini oranında artırır. • Göğüs kanserinin riskini azaltır. • Astım tehlikesini azaltır. • Kahve girişkenliği arttırır. • Yarı...

Ceviz ağacının altında oturmak neden sakıncalı ? Halk arasında neden "ceviz ağacı altında oturulmaz,adamı erken öldürür" denir hiç düşündünüz mü ? Bunun sebebi ceviz ağacının sülfür gazı salgılaması. Sülfür gazı diğer gazlardan daha ağır olduğu için dibe çöker. Bu yüzden ceviz ağacının altında oturan kişiyi sersemletir. Halkta yanlış bir kanaat olarak yerleşse de sülfür gazının ozon tabakasını tamir etme özelliği var.

Avrupa Konseyi tarafından 2011 yılında hazırlanan ve bu sözleşmeye ilk imzayı atan ülkenin Türkiye olması nedeniyle sözleşmenin adı İstanbul sözleşmesi olarak belirlenmiştir. 2014 yılına gelindiğinde İstanbul Sözleşmesini imzalayan ülke sayısı 10'a yükselmiştir. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için 10 ülkenin imzası gerekiyordu ve bu sayı 2014 yılı Ağustos ayında tamamlanabildi. 2014 Ağustos ayı itibari ile İstanbul Sözleşmesi hükümleri kanun maddeleri ile yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi nedir? İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için uluslararası bir etkinliğin ismidir. İstanbul Sözleşmesinin Maddeleri Nelerdir? Kadına yönelik şiddetin, erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinden kaynaklanan tarihsel bir olgu olduğu ve bu güç ilişkisinin erkekler tarafından kadınlar üzerinde baskı kurulmasına ve kadınlara yönelik ayrımcılık yapılmasına yol açtığı ve kadınların ilerlemelerini engellediği, Kadınlara yönelik aile içi şiddet...